Hayat
tıpkı salıncak. Eğer ayakların yere basıyorsa ufacık sınırlar içinde gidip
gelirsin. Güvende, emin ama bir arpa boyu yol alamadan. Kaldırdığın anda
zincirlerin kırılır, ipin boşalır. Hızlanmaya, ivme kazanmaya başlarsın. Böylece
daha fazla görürsün. Gördüğün o birbirinden ayrı yanan her ışık bir yaşam. Hayatta
kalabilme mücadelesi. Sende ayaklarını kaldırıp sallanmaya başladığın anda bu
girdabın içindesin demektir. Karışırsın, çözülür benliğinin farkına varırsın. Yüzüne
çarpan rüzgarın dokunuşu değişmiştir. Sana destek için vardır. Üşütmez. Ürkütmez.
Dalgalanan saçların kokunu salar rüzgara, o da bir kartalın kanadına tutunur. En
yükseğe, yenilmezliğe olan özlemin ellerinle tuttuğun zincirlerde. Avuçlarında.
Senin tekelinde. Bırakıp kurtulmak ya da sıkı sıkıya sarılmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder